Tarihi incelediğimizde, birçok ünlü düşünürün, zorluklardan fırsatlar çıkarılması gerektiğini savunduğunu görüyoruz. Gerçekten böyle midir? Nietzche'nin dediği gibi, öldürmeyen acı, insanı güçlendirir mi? Eğer böyle ise neden birçok insan karşısına küçük bir engel ya da zorluk çıktığında pes ediyor ya da moralini bozuyor?
Evet, hayatımız boyunca türlü engeller ile karşılaşıyoruz. Ve bu durum sonsuza kadar böyle gidecek. Benim bu konuda farkına vardığım gerçek; bir zorluk ile karşılaştığımız zaman, ilk aklımıza gelen düşünce, ''bu zorluk beni gelecekte ne kadar güçlü yapacak'' düşüncesi olmalıdır. Burada bazen, çok ciddi bir duygu kontrolü yapılması gerekmektedir. Mücadele verdiğimizde değiştireceğimiz zorluklar ile bence sonuna kadar savaşmalıyız fakat, değiştiremeyeceğimiz olaylar ile ilgili ise kabullenmek ya da zorluk durumuna göre, kendimize göre farklı bir stratejik plan oluşturmamız da gerekebilir. Çoğu zaman karşılaştığımız zorlukların 3-5 sene sonra bir önemi kalmıyor. Burada önemli olan anahtar kelimeler, sabır, şükran duygusu, geçmişten ders çıkarma ve savaşçı ruh halidir. Bazen karşımıza çıkan bir engel, bizi aşırı derece zorladığında, strese soktuğunda ve düşünce sistemimizi kilitlediğinde, işin içinden çıkılamayacak derecede etkilediğinde, ölüm bilincini hatırlamamız da bizi sakinleştirecektir. Çünkü, hayat o kadar kısa ki, hiçbir şey için üzülmeye değmiyor. Beş yüz sene yaşama garantimiz olsa durum belki biraz daha farklı olabilirdi...
''Engeller, gözünüzü hedeften ayırdığınız anda, karşınıza çıkan o ürkütücü şeylerdir.''
Henry Ford
Engeller karşısında, üzüntünün panzehiri olan, bir diğer metodoloji ise büyük resmin hatırlanmasıdır. Eğitimlerimde sürekli bahsettiğim konu, büyük resim. Eğer bir birey, ömrünün sonuna kadar ulaşabileceği bir büyük resme sahipse (ya da uzun vadeli bir hedefe), karşısına çıkan zorluklardan çok daha az etkilenir. Yukarıdaki Henry Ford'un sözünde olduğu gibi, engeller aslında gözümüzü hedeften ayırdığımız anda gerçek engele dönüşüyor. Hedefe odaklandığımızda ise karşımıza çıkan engel görünümünde basamağı, basit bir duygu kontrolü ile gelecekte fırsata çevirmemiz olasıdır. Bu sebepten hayata dair büyük resmi olmayan bireylerin, öncelikle, yaşamının sonuna kadar zor ulaşabileceği bir büyük resim belirlemeleri gerekir. Ve bu hedefe giderken birden çok yolun varlığı da unutulmamalıdır.
Basit bir örnek; hayata birkaç kez sıfırdan başlamış başarılı işletme sahipleri ya da çalışanlar vardır. Ve bu kişiler birkaç kez sıfırı gördüğünden dolayı, iş hayatı ile ilgili çok fazla stres yapmazlar. (bir daha sıfıra inmemek için, ne yapılması gerektiğini iyi bilirler) Çünkü, bir daha aynı durum tekrar ederse, nasıl işin içinden çıkılacağını bilirler. Özel yaşam için de benzer durumlar geçerlidir. Yine çoğu zaman iyimser bir tutum sergilemek, çoğu zorlukların üstesinden daha kolay gelinmesini sağlayacaktır.
''Kötümser, her fırsatta zorluk görür. İyimser, her zorlukta fırsat görür.''
Winston Churchill
Bazı zamanlarda, bakış açıları da çok önemlidir. Pozitif düşünme eğilimi olmayan bir kişi, karşısına çıkan fırsatı engel olarak dahi görebilir. Bu sebepten karşımıza çıkan olayları çok farklı açılardan değerlendirmek gerekebilir. Farklı bir örnek; bir çalışan çeşitli sebeplerden dolayı işten çıkarılabilir ya da bir birey, çok sevdiği evinden çıkmak zorunda kalabilir. Burada odaklanılması gereken, sonraki işin ya da evin daha iyi şartlar ve güzellikler sunma ihtimalinin yüksekliğidir. Burada duygusal zekâ devreye girmektedir. Duygularını, hayatına renk katacak şekilde eğitmek, kişinin kendi elindedir. Aşağıdaki söz, muhtemelen bu konuda gelinen son nokta olsa gerek;
“Olgunlaşmak, hiçbir şeye şaşırmamaktır.”
Dostoyevski
Satış temsilcileri, zaman içinde, hayattaki zorluklara karşı daha dayanıklı olurlar mı?
Bilindiği üzere, satış temsilcileri sürekli potansiyel müşteri adaylarına sunum yaparlar ve çoğu zaman reddedilirler. Ve yılmazlar, tekrar denerler. Benim bu konudaki düşüncem, duygu kontrolünü iyi yapan satış danışmanları ya da benzer bir sektörde çalışanlar (şikayet karşılama departmanı vb.) özel yaşamlarındaki zorluklara karşı direnme sürecinde, daha şanslı olabilirler. Çünkü, düşünce sistemi sürekli, zorluklara karşı tekrar denemeye programlanmış şekilde çalışır. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
Sevgilerimle,
Yücel Uygun
Kurucu
DBA Consulting
yuceluygun@dbaconsulting.com.tr
www.dbaconsulting.com.tr