Başarı tahtına oturmuş kişiler, bulundukları mertebeye ulaşmak için tartışmasız olarak çok çaba gösterirler. Gece gündüz çalışarak, birçok engeli yenerek, hemen pes etmeyerek ve sürekli hedeflerine odaklanarak... Ve bir gün istedikleri noktaya gelirler. Mükemmel bir HAZDIR. Yapılan araştırmalar; insanların en çok iş tatmini yaşadığı konuların başında, ''başarılı olmak'' duygusunun geldiğini gösteriyor.
“Başarılı insanların ulaştığı ve koruduğu yükseklik, ani bir sıçrayışla erişilmiş değildir. Onlar, diğerleri uyurken, geceleri azimle yukarıya tırmanmaya çalışıyorlardı.”
H. W. Longfellow
Başarılı insanların bir kısmı, zirve hazzını yaşarken orada kalma mücadelesi de veriyor. Çünkü zirvede kalmanın, en az oraya gelmek kadar zor olduğunu biliyorlar. Bazıları ise, başarı noktasına nasıl geldiğini unutuyor. Ve zirvenin oluşturduğu kısa süreli konfor alanından yararlanmaya çalışıyor. Eski mücadelesini vermiyor, daha iyi olmaya çalışmıyor ''nasıl olsa başardım'' düşüncesi gün geçtikçe kişiye zarar veriyor. (yavaş yavaş kaynayan kurbağa deneyinde olduğu gibi) Bu tarz çalışan bireyler bir gün başarı tahtından inmek zorunda kalıyor ve tekrar başa dönüyorlar. Sonra bu sert düşüşten sonra tekrar toparlamaları kolay olmuyor tabii ki. Günümüzde, dünya üzerinde, yukarıda bahsi geçen iki farklı durum da sürekli yaşanıyor...
Ünlü yunan mitolojisinde de başarı sarhoşluğu aşağıdaki şekilde geçiyor;
Atinalı mimar ve mucit Daidalus ve oğlu İkarus, Kral Minos’un
emriyle bir kuleye kapatılır. Daidalus ve oğlu İkarus, Theseus’un labirent
yolunu nasıl bulabileceğini Ariadne’ye anlatarak Minotaurus’un öldürülmesine
yardım ettikleri için kral tarafından cezalandırılmak istenmiştir. Daidalus
kendisi ve oğlu için bu kulenin penceresinden kaçmaya yarayacak balmumu ve
kuleye ziyaretlerine gelen kuşların tüyleriyle bir çift kanat yapar. Babası
Ikarus’a uçarken zevkten kaçınması gerektiği ve uçmanın coşkusuyla güneşe yaklaşmamasını
aynı zamanda da, denize yakın uçup kanatların nemlenmesini engellemesi gerektiğini
söyler. İkarus uçabilme özgürlüğü ile yaşadığı hazdan dolayı, babasını dinlemez ve güneşe fazla yaklaşınca
balmumu erir ve denize düşerek hayatını kaybeder.
İkarus paradoksu olarak geçen yukarıdaki mit de konuyu çok güzel açıklıyor. Herkes için başarı farklı bir anlam içerir. Bazıları için, çok satış yapmak ve süper star olarak zirvede bulunmak, bazen bir terfi, büyük bir projenin bitirilmesi veya mükemmel bir ilişki ya da çok istenilen bir hedefin gerçekleşmesi vb. Şartlar ne olursa olsun, hedef konusunda istenilen noktaya ulaşıldığında bu başarının devam etmesi için bir plan yapılması şarttır. Gelinen zirve noktası ve tatminden kaynaklanan haz duygusu, bireyde bir konfor alanı oluşturmamalıdır. Aksi halde konfor alanı ve rehavetin, başarıya zarar vermesi kaçınılmaz bir gerçektir.
''Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değildir.''
Ben Sweetland
Zirvede kalmak için ne yapmak gerekir?
Başarının tadını çıkarmak (bu süre çok uzun olmamalıdır)
Zirveye çıkma yolculuğunda atılan adımları unutmamak (inovatif bir şekilde bu adımların devam etmesi)
Asla disiplin anlayışından uzaklaşmamak
Sürekli yeni hedefler belirlemek (iş yaşamı & özel yaşam ile ilgili)
Rakipleri sürekli takip etmek
Sürekli gelişen bir organizasyonun parçası olmak (sürekli okumak ve öğrenmek)
Başarının ego oluşturmasına izin vermemek (zaten bilginin artması egoyu azaltan bir unsurdur)
Yükseldikçe alçak gönüllü olmak
Sürekli yeni yatırımlar yapmak (eğitim, kurs vb.)
Sosyal yaşamda görüşülen kişilerin, mümkün olduğunca pozitif ve başarılı kişilerden oluşmasını sağlamak
Sevgilerimle,
Yücel Uygun
Yücel Uygun
Kurucu
DBA Consulting
yuceluygun@dbaconsulting.com.tr
www.dbaconsulting.com.tr