3 Ağustos 2017 Perşembe

SATIŞ BAŞARISININ SIRRI

Satışta İlk İzlenim ve Yaklaşım

Eğitimlerimde ve seminerlerimde sürekli bahsediyorum; satışta başarıyı yakalamak için, ilk izlenimi mükemmel bir şekilde oluşturmanın önemi oldukça büyük. Bazı satış temsilcileri bunun farkında ve kendilerini sürekli, ilk izlenim ve pozitif yaklaşım konusunda geliştiriyorlar. Bazı satış danışmanları ise, bu konuya dikkat etmediklerinden dolayı, baştan labirente ters giriyorlar ve sonuç tabii ki çoğu zaman olumlu bir şekilde gerçekleşmiyor.

Satışta atlanmaması gereken üç önemli madde; satış danışmanının kendine güvenmesi, yaptığı işe değer vermesi, (ürün ya da hizmet ne olursa olsun) ve karşıdaki müşteri adayına, öncelikle birey olduğu için kıymet vermesidir. Bu üç önemli madde çerçevesinde çalışan bir satış temsilcisi, er ya da geç mutlaka başarıya ulaşacaktır. Bu sürece odaklanmaktır ve sürece odaklanan satış temsilcileri çok daha başarılı oldukları gibi, kendilerini strese sokmadan satış yaparlar. Bu sebepten, personelin içindeki insan sevgisi de oldukça önem taşır. Satış personeli, yukarıdaki önemli maddeler ışığında yaklaşımını sürdürdüğünde, bu tutumu, beden diline de yansıyacaktır. Bildiğimiz gibi iletişimde, sözcüklerin önemi sadece %7’dir. Geri kalan kısmı ise, beden dili ve ses tonudur. Günümüzde müşteriler ya da tüketiciler çoğu zaman duygusal karar veriyorlar. Bu gerçektir. Ve müşteriler artık bilinçli hale gelmiştir. Aynı ürünü ya da hizmeti, aynı kalitede, benzer rakamlara üreten veya satan, o kadar çok işletme var ki, bu aşamada devreye yaklaşım giriyor. Potansiyel müşteri, bir ürün ya da hizmet satın alacakken, kıyaslama yaptığında, yaklaşımı iyi olan satış temsilcilerinden almayı tercih ediyor. (bunu biz de sürekli farkında olarak ya da olmadan uyguluyoruz) Ve bu pozitif, nötr ya da negatif bir izlenimin oluşması da, çok uzun sürmüyor, çoğu zaman, ilk 30 saniye ile iki dakika arasında belli oluyor.

‘’Yaptığı işi değerli görmek, insanlara faydalı olmaya çalışmak ve insan sevgisi, başarılı satış temsilcilerinin en önemli değerleridir.’’
Yücel Uygun

Mükemmel bir ilk izlenim ardından, güven ortamı da daha kolay oluşuyor. İlk izlenim aşamasında, satış danışmanının özgüveni tabii ki önemlidir, fakat karşı tarafa güven veren yardımsever bir yaklaşım çok daha önemlidir. Güven ortamı oluştuktan sonra, geri kalan aşamalar çok daha verimli geçecektir. (ihtiyaç belirleme, fiyat, itirazlar vs.) İlk izlenim ve pozitif bir yaklaşım ile ilgili yakın dönemde yaptığımız bir saha çalışmamız var.

Bahçeşehir Üniversitesi’nde, MBA ve yüksek lisans öğrencilerim ile birlikte, iki dönem boyunca, perakende sektöründe, kurumsal markalara yönelik, ilk izlenimin önemini vurgulamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz saha çalışması, geçtiğimiz günlerde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı. Merak edenler linke giriş yapabilir.
                                  
                                 

Saha çalışmamız ile ilgili olarak, bazı satış danışmanlarının ilk izlenimi iyi oluşturamama sebeplerinin başında, eğitim yetersizliği gelmektedir. Personeline düzenli bir şekilde eğitim veren ve takip eden firmalar, başarılı bir satış organizasyonu için önemli adımlardan birini atmış olmaktadırlar. Bilgi=Kârlılık yaklaşımı, her işletmenin vazgeçilmez bir sloganı olmalıdır.

Tabii ki bu konuda, satış yöneticilerine de büyük bir görev düşmektedir. İç müşterinin (personelin) motive bir şekilde çalışması, müşteriyi de otomatik olarak mutlu edecektir. Satış personelinin motivasyonunu sürekli yüksek tutmak, satış liderinin en önemli görevlerinden biridir.

“Yönetmek, diğer insanları motive etmekten daha fazlası değildir.”
Lee Iacocca

Motivasyon, içsel ve dışsal olarak ikiye ayrılmaktadır. Dışsal motivasyon, bir görevin tamamlanmasının ardından takdir ile oluşmaktadır. İçsel motivasyon ise, bireyin zaten içinde olan, kendiliğinden oluşan bir güdülenme halidir. Takdir ve dışsal motivasyon her ne kadar bir işletme için çok önemli olsa da, sürdürülebilir, eğlenceli ve başarılı bir satış organizasyonu için, satış liderinin, ekibini içsel motivasyon konusunda da eğitmesi gerekecektir. Çünkü, içsel motivasyona sahip bir çalışan, dışsal motivasyona daha az ihtiyaç duyacaktır.

Herkes farklı şekilde içsel motivasyonunu arttıracak aktivitelerde bulunabilir. Bunlardan bazıları;

-Özel hayat ve iş yaşamıyla ilgili talepkâr hedeflere sahip olmak
-Erken kalkmak ve günün planını yapmak (koşturarak işe gitmek zorunda kalmamak)
-Güne mutlaka sporla başlamak (açık hava yürüyüşü ideâl olanıdır)
-Her gün en az yarım saat, tercihen motive edici kişisel gelişim kitapları okumak. Kesinlikle doping etkisi oluşturacaktır (kalktıktan hemen sonra ya da yatmadan yarım saat önce)   
-Etrafınızda pozitif kişiler bulundurmak (negatif kişi ya da olaylardan uzak durmak)
-Başkalarına sebepsiz yere yardım etmek (içsel huzurumuz için)
-Sahip olunan şeylere şükür etmek (sağlık vb.)
-Mutlu bir birey olmayı tercih etmek (kesinlikle tercih meselesidir)
-Hobilere sahip olmak (müzik dinlemek, kitap okumak, snowboard, windsurf, paraşütle atlamak, rafting, doğa yürüyüşleri vb.)
-Çalışırken eğlenmek
-Sevdiğimiz insanlara zaman ayırmak

Yukarıdaki, özellikle bazı maddeleri (spor yapmak, erken kalkmak, günü planlamak vb.) uygulamaya koyan bir çalışanın, ilk denemelerde pes etmemesi ve hafta sonları ve tatillerde de bu uygulamayı devam ettirmesi gerekecektir. Aksi halde, eski rutine dönmesi muhtemeldir.


Başarılı satış temsilcileri her zaman, nasıl motive olacaklarını düşünürler, nasıl satış yapacaklarını değil.’ Çünkü, motive olduklarında zaten satış başarısı gelecektir. Ayrıca yine, tecrübelerim ve araştırdığım birçok kaynaktan yola çıkarak, söylemek istediğim; motivasyonu sürekli yerinde olan pozitif bir tutuma sahip satış temsilcileri, diğer çalışanlara göre, en az %40 oranında, daha fazla başarılı oluyorlar. Bu gerçektir. Satış sektöründeki başarının, %20’si teknik konular, %80’i ise pozitif bir tutum ve engelleri fırsata çevirmek yaklaşımı ile ilgilidir.


Sevgilerimle,

Yücel Uygun
Kurucu
DBA Consulting

yuceluygun@dbaconsulting.com.tr
www.dbaconsulting.com.tr





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder